1 Kasım 2007 Perşembe

başımı mengeneden kurtaramıyorum

kurtaramıyorum işte. niyesi yok. nasılı yok. sıkışmış kafa iyidir tez düşmez gibi bir söz de yokki rahatlatacak. sanki böyyyleee kafamı iki taraftan sıkıştırıyorlar ve her geçen gün bir yeteneğimi kaybediyor gibiyim doktor bey.
canım sıkkın çok sıkkın hemde öyle böyle değil. dün akşamdan bugün öğleden sonraya kadar hani için sıkılır. her an kötü bişey duyacakmışsın gibi bir "his" kaplarya içini aynen öyleydim işte. sonra o haber geldi. işte dedim sevi yine çağırdın bütün felaketi üstüne üstümüze. ne olacak şimdi, nasıl sıyrılacağız bundan. en azından en az zararla. sana zarar gelmeden.allahım bir yol göster ve çıkalım bu kör kuyudan.
yanlız ben hala "biz" diye konuşuyorum. kusura bakma. ağız alışkanlığı.
şimdi düşünme zamanı. ama ben düşünemiyorum. çok başım ağrıyor. sonra geçer. bende o zaman düşünürüm. merak etme üstesinden geliriz. nelerin gelmedikki. şimdi güçlü olma zamanı.
seni seviyorum,
hep seveceğim.
yalın'ın bir şarkısını dinliyorum bu aralar. güzel, sende dinle.

Hiç yorum yok: