29 Ekim 2009 Perşembe

BENİ GÜZEL HATIRLA


Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
Yada bir yağmr sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
Beklide bir rüyaydım
Senin için..
Uyandın ve ben bittim
Beni güzel hatırla
Çünkü sevdim seni ben her şeyini
Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
Beni üzdün kınamadım
Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım
Beni güzel hatırla
Sayfalarca mektup bıraktım sana
Şiirler yazdım her gece
Çoğunu okutmadım
Sakladım günahını sevabını içimde
Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın
Beni güzel hatırla
Sana unutulmaz geceler bıraktım
Sana en yorgun sabahlar
Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklarda
Ne arasan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda
Beni güzel hatırla
Dizlerimde uyuduğunu düşün
Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
Anlından öptüğüm dakikaları
Birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün
Şaşırtmayı severim biliyorsun
Bu da sana son sürprizim olsun
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
Beni güzel hatırla
GİDİYORUM …
O.V.K.


27 Ekim 2009 Salı

kendimle ilgili, düşüncelerimle ilgili, var olma nedenimle ilgili, gidişatımla ilgili, gelecekle ilgili, geçmişle ilgili, ellerim ayaklarımla ilgili, kaşımla gözümle ilgili, hani olmuş- olacakla ilgili, gördüğüm, göremediğimle ilgili, .... ve sayamayacağım bir sürü bir sürü şeyle ilgili yamulmuş, eğilmiş, eziş büzüş olmuş düşüncelerimi, doğrultmakla düzeltmekle meşgulüm bu aralar. sakin ve yavaş yavaş. 30 lu yaşlarda olmanın avantajlarından biri de bu sanırım. heyecanlarını sakinlikle hayatın da var edebiliyorsun.

15 Ekim 2009 Perşembe

çözülmüş bir sırrın üzüntüsü

Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka
sonuçları bir bir gözden geçiriyorum
pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can
madenlerin buharından elde edilen büyü
bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular
nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan
nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala.

Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara
sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan
ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında
çapraştım, and içip ayna kırdım
doğadan bir vahiy bekledimse boşuna
baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı
hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.

Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
böylesine hazırlıklı değilim daha.
Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum:
Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.


İsmet Özel
onlar yanlış biliyor....
.....................
onun suçu değil bu
.....................
bu benim suçum....

kulağımda takılı kaldı.

14 Ekim 2009 Çarşamba

dün
bitti.
gün
başladı.
yarın
beklemede...

12 Ekim 2009 Pazartesi

ev aramak zor iş. ev bulmak daha zor. ne kadar kötü evlere bir sürü paralar istiyorlar. anlayamıyorum. ben de ucuz ev bakmaktan vazgeçtim. güzel olsun benim olsun. parası neyse veririz. sinir oldum çünkü. bu hafta evimi bulacağım artık. içini de bir güzel döşeyeceğim. borçlar beklesin anasını satayım. benden kıymetli mi yahu. hem para dediğin nedir. bu gün var yarın yok. yada öyle de yok. böyle de yok. hem bunca zaman kastım da ne oldu. yine el de var sıfır. demek ki kasınca herhangi bir artı olmuyormuş. ben de bunda sonra konforumu düşüneceğim. evimi tutayım. gidip hemen güzel bir kanepe bakacağım kendime. en konforlusundan. bi de televizyon koltuğu. kaykılmalık. ben seviyorum tv seyretmeyi. onunla zaman geçirmeyi. niye tv seyrederken kıçımı rahat ettirmeyeyim demi. sonra kocaman bir yemek masası alacağım. dostlarımı ağırlamak için. onlara güzel yemekler yapıp güzel masalar kuracağım. söyle kıçı acıtmayan sandalyelerden alacağım. uzun rakı muhabbetleri yapacağız masa başında. ev küçük olsun diyordum kendi kendime. vazgeçtim. her zaman ki gibi büyük bir ev tutacağım. zira gelenim gidenim çok oluyor benim. güzel bir misafir yatak odası hazırlayacağım sonra. rahat rahat yatsınlar diye.
ufff sıkıldım artık hep bir şeylerden kısarak yaşamaktan. aman gerek yok.
demek yok artık. güzel bir muhitte güzel ve şık bir ev. yakışır bana. hem az bile.

9 Ekim 2009 Cuma

"dünyada bir tek insana inanmıştım. o kadar inanmıştım

ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti

bırakmamıştı. ona kızgın değildim. ona kızmama,

darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân

olmadığını hissediyordum. ama bir kere kırılmıştım.

hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık,

adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için

bütün insanlığın timsaliydi. sonra, aradan seneler

geçtiği halde, nasıl hâlâ ona bağlı olduğumu gördükçe,

ruhumda daha büyük bir infial duyuyordum."


S.ALI/K.M.M.

8 Ekim 2009 Perşembe

üstün körü
üstün altı
üstün insan
üstün diyolog
üstün yazı
üstün üstü
üstün hüzün
üstün mutluluk
üstün karmaşıklık

herşeyin üstü. yerin dibi.

1 Ekim 2009 Perşembe

my blanket covers me, yes...

SENİN GÖZLERİN ATEŞ, BENİM RUHUM AĞAÇ

Senin gözlerin ateş, benim ruhum ağaç sakızı ve ırmaklar.
Bir çıra gibi tutuşmadan, uzaklaş benden!
Kutusunda dünyanın tüm şarkıları saklı bir kemanım ben,
Çıkar şarkıları ve çal, nasıl ve hangisini istersen.
Beni bırak, ama dön bana! Hem yanmak hem serinlemek istiyorum
Ben tutku ve özlemim, hazan ile ilkyazın kavuşumdaki konuk.
Gerilsin teller, şarkı söylesin sarhoş ve çılgınca
Aşkla geçen yıllarım aşkına son bir şarkı işte kahkahalarla.

Beni bırak, ama dön bana! Bir hazan akşamı gibi yanalım;
Fırtınaların sevinci esip duruyorken içimizde-
Duruluncaya dek ve akşam karanlığı inerken gözden
...............................yitiyor adımlarınla
Ve sen, benimle gelen en son
.................................ateşli gençliğim aşkına.

Erik Axel KARLFELDT