9 Aralık 2009 Çarşamba

16.

Ben sensizliği yanlızlık sanmıştım herkeresinde

Sensiz kalmamak için sendim o vakitler;
seni uyuyordum sürekli,
seni içiyordum çay diye,
cennet diye seni düşlüyordum
-ki, sen yeşilçıplak bir yeşildin gözümde
cennetten damıtılmış
(oysa cennet, gelecek korkusunun en düşsel çocuğuymuş, uzaktan emzirdiğimiz);
ve çarşaflar dillenince ayak seslerinde,
çıldırıp dağlarıma çıkıyordum ben;
dağlarım sendin.

sen yıllar sonra bir başka bedende,
aynı Süheyla ritmiyle;
anılarımız çoğaldıkça yalnızlığımız büyüyor, derdin.
Yatağımız bir tekne kadardı olsa olsa,
oturmuş çekirdek çitliyordun
tavanı bakışlarınla havaya kaldırarak
ve yorgundun.
Yorgunluğun ki, Ege göğü kadar hafif,
saklanamayacak kadar Çallı.

Ve yorgunluğun, sevişmelerden;
sevişmelerse, kuralsız bilinecek kadar
kurallı.

h.a.t.

4 yorum:

henry_lee dedi ki...

şahane bitirmişsin sonunu. yani bu şiir ancak böyle biterse tamam olurmuş

henry_lee dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
henry_lee dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
henry_lee dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.